Edirne’nin Ege Denizi kıyısında yer alan ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Saros Körfezi, son yıllarda yerli turistlerin ardından Avrupalı ziyaretçilerin de radarına girmeye başladı. Türkiye'nin saklı cennetlerinden biri olarak nitelendirilen bölge, maviyle yeşilin buluştuğu eşsiz doğası, temiz denizi ve gelişen altyapısıyla öne çıkıyor.
Uluslararası Turizmde Yeni Bir Soluk
Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Başkanı Bülent Bacıoğlu, Saros’un artık uluslararası düzeyde tanınmaya başladığını belirterek, "Kaptan Cousteau'nun bile araştırma yaptığı bu bölge, kendi kendini temizleyen deniziyle dünyada nadir yerlerden biri" dedi.
Bölgedeki tanıtım faaliyetleri, deniz ve su altı turizminin gelişmesi, nitelikli turizm tesislerinin sayısının artmasıyla birlikte İngiltere, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerden rezervasyonlar alınmaya başlandı. Bacıoğlu, hedeflerinin nisan-ekim arasını kapsayan uzun bir sezon oluşturmak olduğunu söyledi.
“Trakya’nın Bodrum’u” Yükseliyor
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Turizm Komisyonu Başkanı Mustafa İşçimen ise Saros Körfezi için artık “Trakya’nın Bodrum’u” tanımının kullanılabileceğini belirtti. İşçimen, Avrupa ülkelerinden gelen taleplerin arttığını, özellikle eylül ve ekim aylarına kadar süren rezervasyonların bölge turizmi açısından umut verici olduğunu ifade etti.
Sadece Deniz Değil, Doğa ve Macera Turizmi de Öne Çıkıyor
Uzmanlara göre Saros’un geleceği yalnızca deniz turizmine değil; doğa yürüyüşleri, su altı dalışları, kültürel rotalar ve ekoturizm gibi çeşitlilikle desteklenmiş bir turizm anlayışına dayanmalı. Yeni projelerle bölgenin marka değerinin artırılması ve uluslararası düzeyde tanıtılması hedefleniyor.
Saros İçin Gelecek Umut Vaat Ediyor
Yetkililer, önümüzdeki 4-5 yıl içinde Saros Körfezi’nin çok daha gelişmiş ve cazip bir turizm destinasyonuna dönüşeceğini öngörüyor. Doğal yapının korunarak ilerlenmesi ve sürdürülebilir turizm politikalarının benimsenmesi ise bu sürecin en önemli kriteri olacak gibi görünüyor.