Kültür-Sanat

Çankırı'da 9 Milyon Yıllık İzler Sıcakta da Kazılıyor!

Sıcaklık 40 dereceye dayandı, arkeologlar durmadı. Çankırı’da fosil kazıları kavurucu güneşe rağmen devam ediyor.

Çankırı’da bulunan Çorakyerler Omurgalı Fosil Lokalitesi, 9 milyon yıl öncesine uzanan canlı kalıntılarıyla bilim dünyasının dikkatini çekmeye devam ediyor. Ancak bu yılki kazı sezonu, sadece bilimsel titizlikle değil, kavurucu sıcaklarla mücadeleyle de öne çıkıyor. 15 kişilik kazı ekibi, temmuz ayının ilk haftasından bu yana günlük 40 dereceyi bulan sıcaklıklar altında çalışmayı sürdürüyor.

Fosil Zenginliği: 43 Farklı Tür, 4.000’i Aşkın Kalıntı

Yapraklı kara yolunun hemen yanında yer alan kazı alanı, şimdiye dek atların ataları, fil ve zürafa türleri, kılıç dişli kedigiller, su samurları, oklu kirpiler, ayılar ve domuzgiller gibi 43 farklı türe ait binlerce fosil verdi. Bugüne kadar 4 bin 380 tam ya da tama yakın numune ile sayısız küçük fosil parçası çıkarıldı.

Kazı Titizliği: “İğneyle Kuyu Kazıyoruz”

Kazı başkanı Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, alandaki çalışmaları şu sözlerle özetliyor:

“İğneyle kuyu kazıyoruz. Dişçi aletleriyle milim milim kazı yapıyoruz. Sertleşmiş kil tabakalarını önce ıslatıyor, sonra içindeki fosilleri büyük bir dikkatle çıkarıyoruz.”

Kazı alanında günde ortalama 8,5 saat çalışılıyor. Öğle arası sadece 1 saat, ardından güneş altında kesintisiz bir emek başlıyor.

Gölgede Fosil Peşinde: Öğrenciden Akademisyene Herkes Sahada

Kazıya katılanlar arasında lisans öğrencilerinden doktora mezunlarına kadar geniş bir ekip yer alıyor. 4. sınıf öğrencisi Şevval Yüce, 3 yıldır kazılarda yer alıyor ve deneyimini şöyle anlatıyor:

“Tentelerle gölge oluşturmaya çalışıyoruz. Şapkamız, güneş kremimiz, bol suyla bu şartlarla baş etmeye çalışıyoruz. Kolay değil ama her yeni fosil bizi motive ediyor.”

Mezunlar da Görev Başında

Kazıya 4 yıldır katılan mezunlardan Zeynep Ülger ise “Çankırı’nın geçmişini ortaya çıkarmak için çalışıyoruz. Sıcakta gölge kurmak, tenteleri her gün kaldırıp tekrar kurmak kolay değil ama değerli,” diyerek kazının hem fiziksel hem bilimsel zorluklarını dile getiriyor.